Çok Yakında Daha Kolay Alışveriş

ÜRÜN ve HİZMETLER


imalattansatis.com

Ana Sayfa

 

El Sanatları

 

El Halıları

 

  El Dokuma Yün Halılar

  Özel Tasarım Halılar

 

Hizmetler

  Kalite Danışmanlığı

  Kalite Belgelendirmesi

 

Bilgi Bankası

  Yünün özellikleri

  Halı ve Sağlık

  Neden Yün Halı

  Kök Boya

       

 


ARAMA

 

KALİTE




SİTEMİZ 
ISO 9001:2008 KALİTE YÖNETİM SİSTEMİ STANDARTINA GÖRE YÖNETİLMEKTEDİR.



 

T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI
4. KÜLTÜREL HEDİYELİK EŞYA TASARIMI YARIŞMASI 2006
EL SANATLARI DALINDA
İKİNCİLİK ÖDÜLÜ

Kök Boya


Doğal boyamacılığın geçmişi hemen hemen dokumanın tarihi kadar eskidir. 1947 den sonra Moenjodaro bölgesinin İndus Vadisin’de ki arkeolojik kazılardan birinde, zemin taşlarının çatlağında, az miktarda mavi boya bulunmuştur.

Bugünkü Pakistan sınırları içerisinde bulunan ve MÖ 3500 yıllarına tarihlendirilen, bu arkeolojik yerleşimde bulunmuş olan indigo boyarmaddesi, günümüze kadar ulaşan en eski ve en önemli veridir. Bu bölgenin o dönem Hindistan’a ait olduğu düşünülürse, indigonun ilk kullanıldığı yerin büyük bir olasılıkla Hindistan olduğu varsayılabilir. Aynı yerde daha sonra yapılan başka bir kazıda da MÖ 3000 yılına ait iki adet kırmızı renkli pamuk elyafından yapılmış para kesesi bulunmuştur. Bunların büyük bir olasılıkla kökboya (Rubia sp.) türlerinden biri ile boyanmış olduğu düşünülmektedir. Ancak bu para keseleri kazı sonrasında korunamamış ve kaybolmuştur.

İndigonun Hindistan’da kullanılmış olduğu dönemlerde, Mezopotamya’da da, MÖ 4000 yıllarının sonunda eğirme, dokuma ve boyamanın gelişmiş olduğunu, Eski Sümerler’in en büyük şehirlerinden biri olan Nippur’da bulunan, kil tabletlerden anlaşılmaktadır. Ayrıca eski Mezopotamya da küp boyama ve mordanlı boyama yöntemlerinden bahseden tabletler de bulunmuştur.

MÖ 3000 yıllarında Eski Mezopotamya’da kermes böceğinin kırmızı renk boyamalarda kullanılmış olduğu kil tabletlerden anlaşılmaktadır. Mısırda bulunan duvar resimlerinde insanların sosyal statülerine göre giysilerdeki mavi ve kırmızı renkli şeritlerinin kullanıldığı anlaşılmaktadır.

MÖ 2000 yıllarına ait Açana Höyüğünde bulunan tabletlerde de eğirme, boyama ve dokuma ile ilgili bulgulara rastlanmaktadır. Bu tabletlerde; beyaz, siyah, gri ve kahverengi için natürel renkler (elyafın doğal rengi) kullanılmış olduğunu; sarı, yeşil, kırmızı, kırmızı-mor ve mavi-mor renklerin boyanmasında boyama yöntemlerinden ve boyama kaynaklarından bahsedilmektedir.

MÖ 1500 yıllarında Hindistan’da kırmızı renk boyamalar için lak böceğinin de kullanılmış olduğu bilinmektedir. Asur kralı II. Sargon MÖ 800 yıllarında Urartu krallığın yendikten sonra, Urartu Krallığının Sarayından yağmalanan tekstil ürünlerini, kayıt altına aldırmıştır. Kırmızı renkli bu tekstillerin de Ağrıdan’dan geldiği kaydedilmiştir. Bu bilgiye dayanarak, yağmalanan bu tekstillerde Ağrıdağı kermes kullanılmış olabileceği söylenebilir.

MÖ 7. yüzyıla ait bir diğer tablette ise direkt, mordanlı ve küp boyama yöntemlerinden bahsedilmektedir. Mavi için indigo (iki farklı ton), kırmızı için kökboya, mor için kökboya ve indigo, sarı için zerdeçal, yeşil için sarı ve indigo kullanılmış olduğundan bahsedilmektedir.

Dünyanın en eski halısı olarak kabul edilen ve MÖ 500 yılına tarihlendirilen Pazırık halı ve halı ile aynı kurganda bulunan keçe örneğinin kırmızı rengin boyarmadde analizlerinde Polonya kermesi (Porphyrophora polonica) ve kökboya kullanılmış olduğu tespit edilmiştir.

Deniz salyangozlarından elde edilen mor renk boyarmaddelerin, boyamacılık ve pigment olarak kullanımları yaklaşık MÖ 1800 ile 1600’lerde Akdeniz Sahillerinde başlamıştır. Bazı kaynaklarda ise bu tarihten en az yüz yıl önce Girit ve onu çevreleyen adalarda başlamış olduğu söylenmektedir.

“Kraliyet moru” ifadesine ilk kez MÖ 13. yüzyıla ait Knosos’ta bulunan tablet de rastlanmıştır. MÖ 1. yüzyılda Orta Doğu’ya eğemen olan Asur Uygarlığı’nda deniz kabuklularından elde edilen mor renk, çok önemli bir boyarmadde olmuştur. Bu nedenle özellikle İbraniler, Yunanlılar ve Persliler başta olmak üzere, çeşitli uygarlıkların dünyanın bu bölgesine ilgileri artmıştır. Mısır’da, mor renk ancak Helenistik döneminde güç simgesi olarak benimsenmiştir. 15. yüzyılda hem boyama için salyangozların öldürülmeleri hem de çok pahalı bir uygulama olması nedeniyle kullanımı yasaklanmıştır.

Koşinil böceği, Meksika da yerliler tarafından boyamalarda kullanımı MÖ 1000’li yıllara kadar geriye gitmektedir.

16. yüzyılın başlarında ise Amerika kıtasından önce Avrupa’ya sonra Asya’ya getirilmesiyle birlikte dünyanın çeşitli bölgelerinde yaygın olarak kullanılmaya başlamıştır.

19. yüzyılın ikinci yarısında bazı boyarmaddelerin kimyasal olarak sentez edilmesi sonucunda doğal boyarmaddelerin kullanımı giderek azalmıştır.

20. yüzyılın ilk çeyreğinde ve sonrasında doğal boyamacılık ortadan kalkma noktasına gelmiştir. Ancak 1980’lerden sonra bazı sentetik boyarmaddelerin toksik ve kanserojen özellikleri ve çevre kirliliğine neden olmalarının farkına varılmasıyla, doğal boyarmaddelerin kullanımlarını yeniden gündeme getirilmiştir.

Günümüzde doğal boyarmaddelerin kullanımını desteklemek adına birçok doğal boya projeleri başlamış ve sayıları gün geçtikçe artmaktadır.
 

Kök boyanın ne olduğu ve nasıl yapılacağı ile ilgili iki kitap altta. Kitapların üstüne tıklayarak bilgisayarınıza indirebilirsiniz..

 

Copyright © 2006 - 2009 ImalattanSatis.com